Recep Tayyip Erdoğan’ın karakalem portre resmini çalıştığım için bazı arkadaşlardan inanılmaz tepki aldım. Siyasetle işi olan, katı görüşleri olan bir insan değilim. Siyasi görüşümü seçim zamanlarında sandıkta gösteririm. Gerisi beni alakadar etmez. Demokratik anlayış da bunu gerektirir zaten.
Neden o adamı çiziyorsun, çizecek başka bir şey bulamadın mı, bu çalışmayı hiç beğenmedim, size yakışıyor mu? gibi onlarca tepki içerikli soruyla karşılaştım. Kardeşim ben senin ne yeyip ne içtiğine karışabilir miyim? Ya da ne yetiştirdiğine, hangi iş üstünde çalıştığına laf söyleme hakkım var mı? Yok değil mi? O zaman sende benim ne yaptığıma karışma. Altı üstü tarafıma verilmiş bir siparişi yapmışım sana ne. Kendini çok akıllı görüyorsan ve her şeyin siyasi görüşle halledileceği gibi bir düşüncen varsa git siyasete atıl.
Nitelik olarak çalışma başarısız da olmuş olabilir. Varsa eksiklerimi anlatacak kadar bilgin, gel de anlat. Onun haricinde konuşma.
Sende benim nefret ettiğim birisinin hayranı olabilirsin. İste onu kara kalem çalışayım.
Telif haklarından dolayı bir yayın evi için hazırladığımız İsmet İnönü karakalem portre çalışması. Peki kimdir İsmet İnönü?
İsmet İnönü
1884 yılında İzmir’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Sivas’ ta tamamladıktan sonra Mühendishane İdadisini (Askerî Lise) bitirdi. 1903 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1906 yılında Harp Akademisi’ nden mezun olarak, ordunun çeşitli kademelerinde görev yaptı. 1910-1913 yılları arasında Yemen İsyanı’nın bastırılması harekâtına katıldı. Bu ve bundan önceki görevlerinde hudut problemleri ve asilerle yapılan anlaşmalarda başarılı hizmetleri ve meslekî özellikleriyle dikkati çekti.
Birinci Dünya Savaşı sırasında Kafkas Cephesi’nde Kolordu Komutanı olarak Atatürk’ün emrinde çalıştı ve öğrencilik yıllarından beri devam eden dostlukları ile devletin geleceği hakkında ortak fikirleri gelişti. Suriye Cephesi’nde savaştı; Millî Mücadele sırasında Atatürk’ün en yakın silâh arkadaşı olarak çalıştı. Edirne milletvekilliği ve bakanlık yaptı. Albay İsmet Bey, mebusluk ve bakanlık da uhdesinde kalarak Garp Cephesi Komutanlığı’na getirildi. 25 Ekim 1920’den sonra Batı Cephesi Komutanı olarak Çerkez Ethem isyanını bastırdı. Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını yönetti. Tuğgeneral rütbesine yükseldi.
Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz’dan sonra kazanılan zafer üzerine Mudanya Mütarekesi’nde Büyük Millet Meclisi’ni temsil etti. Lozan Barış Konferansı’na Dışişleri Bakanı ve Türk heyeti başkanı olarak katıldı. 24 Temmuz 1923’te Lozan Andlaşması’nı imzaladı. Cumhuriyetin ilânından sonra 1923-1924 yıllarında ilk hükûmette Başbakan olarak görev aldı, 1924-1937 yılları arasında bu görevini sürdürdü.
İnönü, Atatürk İnkılâplarının gerçekleşmesinde ve Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlam temeller üzerine oturtulmasında Atatürk’ün en yakın mesai arkadaşıydı. Atatürk’ün ölümünden sonra, 1938 yılında, TBMM tarafından Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye’yi savaş felâketinin dışında tutmayı başardı. Savaştan sonra çok partili siyasî rejime geçilmesine büyük destek oldu. 1950 yılında, yapılan seçimleri kaybettikten sonra, 1960 yılına kadar Ana Muhalefet Partisi Başkanı olarak siyasî yaşamını sürdürdü. 27 Mayıs harekâtından sonra Kurucu Meclis üyeliğine seçildi ve 10 Kasım 1961 tarihinde Başbakanlığa atandı. 1965 yılında bu görevden ayrıldıktan sonra milletvekili olarak siyasî yaşamına devam etti.
1972’de Parti Genel Başkanlığı ve milletvekilliğinden istifa ederek; ölünceye kadar (25 Aralık 1973) Anayasa gereğince Cumhuriyet Senatosu tabiî üyeliği görevinde bulundu.
Sanattan spor kadar anlayan birisi değilim. Ancak gördüğüm karakalem çalışmalarına göre takdir etmemek elde değil. (Nasuh Mahruki karakalem portresini teslim alırken söylenmiş bir sözdür)
Nasuh Mahruki kimdir?
Ali Nasuh MAHRUKİ, 21 Mayıs 1968’de İstanbul’da doğdu, ilk ve orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesi’nde tamamladıktan sonra 1992 yılında Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden, 2004 yılında Milli Güvenlik Akademisi’nden mezun oldu. Milli Sporcu, profesyonel dağcı, yazar ve fotoğrafçı olan Mahruki dağcılık, mağaracılık, yamaç paraşütü, aletli dalış, motor sporları, yelken ve bisiklet sporları yapmaktadır.
Sovyet Asya’nın 7000 metreden yüksek beş tırmanışını da tamamlayarak, Rusya Dağcılık Federasyonu tarafından, hala Türkiye’de tekrarı yapılmayan KAR LEOPARI unvanı verilen Mahruki, Everest Dağı’na tırmanan ilk Türk ve dünyadaki ilk müslüman dağcı ve YEDİ ZİRVELER projesini tamamlayan dünyanın en genç dağcısı oldu. 8000 metreden yüksek Cho Oyu – (Türkiye’nin en yüksek solo tırmanışı), Lhotse ve K2 – (Türkiye’nin en yüksek oksijen desteksiz tırmanışı) dağlarına oksijen desteksiz olarak tırmandı. 15 yıl aradan sonra Everest Dağı’na bir kez daha tırmandı. Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan, Nepal, Sıkkım, Tibet, Bhutan, Moğolistan ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde motosiklet yolculukları yaptı.
Liderlik, takım çalışması, kişisel gelişim, kendini tanıma, hedef odaklılık, kararlılık, disiplin, risk yönetimi gibi konularda motivasyon konuşmaları ve seminerler düzenlemektedir ve bir üniversitede “Takım Çalışması ve Liderlik” dersi vermiştir. Çeşitli gazete ve dergilerde köşe yazarlığı yapmıştır ve çeşitli televizyon kanallarında belgesel programları hazırlamıştır.
Dağcılık haricinde neler yapmaktadır?
Kurtarma çalışmalarındaki öncü sosyal girişimciliği nedeniyle Amerika’dan ASHOKA Vakfı’na Fellow olarak seçilmiştir – (2004). Filipinler’den ULUSLARARASI GUSİ BARIŞ ÖDÜLÜ’ne – (2009), Bilkent Üniversitesi’nden Sosyal Bilimler alanında FAHRİ DOKTORA’ya – (2012) layık görülmüştür. Moğolistan Kültür, Spor, Turizm Bakanlığı tarafından JUUKH BICHIG Takdirmanesi’yle ödüllendirilmiştir.
Arama Kurtarma Derneği – AKUT Kurucu Üyesi ve Başkanı, UGSAD – Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Derneği, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi, SAD – Sualtı Araştırmaları Derneği, Gezginler Kulübü Derneği üyesi ve Ortak İdealler Derneği kurucu üyesi ve Türkiye’deki ASHOKA Vakfı’nın Yönetim Kurulu üyesidir.
Eserleri: Bir Dağcının Güncesi – Everest’te ilk Türk – Bir Hayalin Peşinde – Asya yolları, Himalayalar ve Ötesi – Yeryüzü Güncesi – Vatan Lafla Değil Eylemle Sevilir, Kendi Everest’inize Tırmanın.
Nasuh Mahruki, 2009 yılında, Himalayalarda Bhutan Krallığı’na yaptıkları bir motosiklet yolculuğu sırasında geleneksel bir düğün töreniyle Mine Mahruki ile evlenmiştir ve 2013 yılında oğulları Barlas, 2015 yılında kızları Bilge dünyaya gelmiştir.
Okyanus Kolejlerini ziyaret eden ünlü balet Tan Sağtürk için karakalem portre resmini hazırladık. Tan Sağtürk karakalem portresini tarafımızdan teslim alırken, “beni benden daha yakışıklı çizmişsiniz” diyerek çalışmayı çok beğendiğini ifade etti. Kendisine ve Okyanus Kolejleri’ne teşekkür ederim.
Tan Sağtürk Türk balet ve dizi oyuncusu. Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Bale Bölümü mezunudur. 14 Temmuz 1969 yılında İzmir’de doğmuştur.Türk balettir. Fransız Genç Balesi Le Jeune Ballet De France, Fransız Devlet Balesi Ballet National De France Baş dansçısı, İstanbul Devlet Opera ve Balesi baş dansçılığı, Diyarbakır, Mardin, Gaziantep, Kayseri, İstanbul, Ankara, İzmir, Kıbrıs Bale ve Dans okulları kurucusudur. Tan Sağtürk Bale ve Dans Eğitim Merkezi’ni açarak baleyi geniş kitlelere sevdirdi. Fransız Devlet Balesine yapılmış Soude-ve Je ne Regrette Rien (Edit Piaf) adlı yapıtı bulunmaktadır. Antalya ve İzmir Devlet Opara ve Balesinde koreografisini yaptığı “Kalp Sesi Projesi” adlı yapıtı sahnelendirdi. Fox TV’de Bez Bebek adlı dizide Hakan karakterini canlandırmakta olup, tv reklamlarında rol almıştır. Aynı zamanda kendisi Göztepe taraftarıdır.
Emre Kınay karakalem portre çalışması Okyanus Kolejleri’nin talebi üzerine çalışılmıştır. Emre Kınay karakalem portre çalışmasını gördükten sonra hayatta en güzel hediyeyi aldığını ifade ederek şimdiye kadar aldığım hediyeler bana özel olarak hazırlanmamıştı dedi.
Emre Kınay Kimdir?
Emre Kınay (d. 5 Mart 1970, İstanbul), Arap kökenliTürk oyuncu.
Dostlar Tiyatrosu, Bakırköy Belediye Tiyatroları gibi topluluklarda görev yapan sanatçı, çeşitli sinema filmi ve tv dizilerinde de rol alıyor. Kurucusu olduğu Duru Tiyatro topluluğunda halen oyunlar sergilemekte ve dizi filmlerde oynamaktadır. Yılan Hikayesi dizisinde canlandırdığı Erkan Ağa Karakteri ile tanındı. Üç kız çocuğu babasını oynadığı ve başrolünü İclal Aydınile paylaştığı İki Aile dizisi ile daha geniş çevrede tanınmıştır. Güneşi Beklerken adlı dizide basketbol hocası Cihan’ı, daha sonra bir lise dizisinde sonradan okula dönen bir avukatı canlandırmış, Sergen Yalçın, Murat Dalkılıç gibi isimlerle rol almıştır. Şu sıralar yayınlanmakta olan Güneş’in Kızları dizisinde Haluk rolündedir.
Ödülleri
Afife Tiyatro Ödülleri: “Yılın En Başarılı Erkek Oyuncusu” – Kara Sohbet-2006
23. İstanbul Film Festivali: “En İyi Erkek Oyuncu” İnşaat-2004
Rol aldığı bazı oyunlar
Sondan Sonra : Dennis Kelly – Duru Tiyatro – 2010
Aşk Her Yerde : Simon Williams – Duru Tiyatro – 2008
Bir Mutfak Masalı : Kerstin Specht – Bakırköy Belediye Tiyatroları – 2007
Kara Sohbet : Amélie Nothomb – Duru Tiyatro – 2006
Sınır : Muzaffer İzgi – Bakırköy Belediye Tiyatroları – 2005
Suat Suna karakalem portre çalışması özel bir söyleşi için Fatih Okyanus Koleji için hazırlanmıştır.
Suat Suna Kimdir?
Türk Pop Müziği sanatçısı Suat Suna 26 Mayıs 1975 İstanbul doğumludur. Babası keman üstadı Mehmet Sait Suna, annesi avukat Tomris Suna ve kardeşi de klarinet sanatçısı Selçuk Suna’dır. Sanatçı 4 Yaşında Keman öğrenmeye başlar. Okuluyla eş zamanlı olarak devam ettiği İstanbul Üniversitesi Konservatuvarı Keman Bölümü’nden 1992 yılında mezun olan sanatçı Saint Benoit Fransız Lisesi’ni 1994 yılında bitirir. 1994 yılında kazandığı İstanbul Üniversitesi fransız Filoloji’sine, küçük yaştaki ağır çalışma temposu yüzünden 3. sınıftan sonra devam edemez. Daha sonra 1998 yılında tekrar üniversite sınavına girip kazandığı Maltepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden, 2002 yılında mezun olur.
Profesyonel Müzik Yaşamı
Profesyonel müzik yaşamına daha lise yıllarında başlayan Suat Suna, Milliyet Gazetesi’nin Liselerarası müzik yarışmalarında çok sayıda birincilikler alır. 1992 yılında Beyaz Güvercin Şarkı Yarışması’nda 2.’lik ödülü, 1993 yılında Pop Show yarışmasında 1., 2. ve 4.’lük ödüllerini alır.
Bu Yarışmaların ardından birçok müzik firmasından teklif alan Suat Suna’ nın güzel şarkıları, insanları adeta büyüler. Sanatçı, ilk albümü olan ‘ Ansızın Çektin Gittin ‘ i Ali Kocatepe’nin prodüktörlüğünde, Bir Numara Müzik ve Raks Müzik ortaklığında 1993 yılında piyasaya sürer. Büyük bir başarı yakalayan ve 1 milyona yakın tiraj elde eden bu albüm, sanatçının ilerleyen zamanlarda, ülkenin en değerli bestecilerinden biri olarak kabul edileceğinin de bir göstergesi olur.
Daha sonra sırasıyla Sözüne Kanmam, Hasret Feneleri, Rüyam ve Sen, Yapamam Sensiz, Yolun Açık Olsun, Sana Haksızlık Ettim, Su Damlası, Leyla, ON ve Aşkın Adı albümlerini piyasaya süren sanatçı, Türkiye’nin dört bir yanında, konserlerinde de sevenleriyle buluşur.
2002 ‘de Suat Suna kariyerindeki en önemli albümlerden biri olan ‘Su Damlası’ nı sevenleriyle buluşturur. Bu albümün hit parçası olan sözleri Kayahan’a müziği ise kendisine ait olan unutulmaz eser ‘O Lelli’ ile sanatçı, yıl boyunca 100’e yakın konser verdi. Şebnem Schaefer ‘in de rol aldığı çok ses getiren video klibi ile uzun süre konuşulan bu şarkı, 2000’li yılların en sevilen şarkılarından biri olur.
Sanatçı, Ağustos 2007 ‘ de başladığı vatani görevini,Ocak 2008′ de bitirir.
Suat Suna birçok ünlünün albümüne de gerek eserleri,gerek aranjörlüğü, gerekse de enstrümanıyla katkıda bulunmuştur…Bunlar arasında; Kayahan, Işın Karaca, Aşkın Nur Yengi, Fatih Erkoç, Hülya Avşar, Asya, Yıldız Tilbe, Nalan da sayılabilir… Sanatçı’nın söz ve müziği kendisine ait 150’ yi aşkın eseri vardır; ve müzik çalışmalarına, günümüzde de ara vermeksizin devam etmektedir…
Suat Suna ilk evliliğini sunucu Melike Öcalan ile yapmış ancak daha sonra çift boşanmıştır. Suat Suna ikinci evliliğini ise Burcu Karaman ile yapmıştır.